Bireyin hayatında travmatik bir yaşantının söz konusu olması, yalnızca yaşantıya doğrudan maruz kalan bireyi değil, bireyin ilişkide bulunduğu kişileri de etkileyebilmektedir. Travmaya birincil maruziyet ile ikincil maruziyet karşısında verilen tepkilerin birbiriyle oldukça benzeştiği öne sürülmektedir. Birincil maruziyette algılanan tehdit özneye yönelik iken, ikincil maruziyette tehdit etkileşimde bulunulan bir kişinin travmatik yaşantısı ile ilişkilidir. Travmaya ikincil olarak maruz kalmış birey de travmatik olayın odak noktası olan kişinin deneyimlediği gibi, yeniden yaşama, kaçınma, artmış uyarılma belirtileri gösterebilir ve günlük hayatını sürdürmekte zorluk yaşayabilir. Kısacası, örseleyici olay dolaylı yoldan maruz kalan birey üzerinde de en az birincil maruziyeti yaşamış kişi kadar etki bırakabilir.

Çocuğunuza ikincil travma yoluyla yardım etmenin ilk adımı, duygusal, fiziksel ve psikolojik olarak ortaya çıkan belirtileri belirlemek ve çocuğunuzun davranışlarını dikkatle izlemektir. İkincil travma belirtileri, birincil travma geçirmiş birinin belirtilerine benzer. Fiziksel ve duygusal tepkideki değişiklikler, flashbackler, artan öfke ve düşüncedeki olumsuz değişikliklerin tümü Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtileridir ve hem travma mağdurunda hem de travmaya ikincil olarak maruz kalmış kişide ortaya çıkabilir. Gençlerde ve çocuklarda travma belirtileri şu şekilde tanımlanabilir:

stres
iştah azalması
endişe
depresyon
davranış sorunları
madde kullanım bozukluğu
fiziksel sağlık sorunları

Kaynak: Sandstone Care& İkincil Travmatik Stres (Kahil, Palabıyıkoğlu, 2018)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir